Pandemi boyunca kaç çevrimiçi eğitime katıldınız? Ekşi mayalı ekmek yapmayı öğrendiğiniz atölye, kripto para dünyasına adıma atmanızı sağlayan Bitcoin101, doğum haritası okuması için aldığınız heyecan verici astroloji seansı, aylık meditasyon buluşmaları, haftada bir yoga, bizzat sizin verdiğiniz pazarlama dersi… Saymak zor gibi! Peki salgın sonrasında online eğitimler hala hayatımızda olacak mı?
Çevrimiçi eğitim, son bir yılda en sık duyduğumuz ifadelerden biri haline geldi. Dijital platformlar üzerinden gerçekleştirilen eğitimlere aşinaydık belki ama e-öğrenmenin hayatımızın bir parçası olacağını tahmin eder miydik?
Pandemi, aslında ne kadar çok boş zamanımızın olduğuna dair hatırlatma yaptı, yeni almaya başladığımız çevrimiçi kurslarla da eğitim ve öğrenmenin birbirinden farklı şeyler olduğunu keşfettik. Akademik hayatımızla sona eren eğitimin yerini hayat boyu süren öğrenmeye bıraktığını fark ettik.
Peki tüm bunlar nasıl oldu?
Covid-19’un bizi kendimiz ve evlerimizle baş başa bıraktığı ilk zamanlarda dikkatimizi önce Instagram’daki canlı yayınlara verdik. Instagram’ı ne zaman açsak bir canlı yayınla karşılaşıyorduk. Konu “Önceden haberdar olup program yapsak” dediğimiz bir noktaya varmıştı ki çok geçmeden takip ettiğimiz hesapların e-posta listelerine, WhatsApp gruplarına dahil olduk. Sonrası su gibi aktı; önce Zoom’u keşfettik, sonra her yeni etkinlikle yepyeni dünyalara açıldık.
Şimdi önceden varlığından dahi haberdar olmadığımız birçok eğitimi ve eğitmeni takip ediyor, belki kendimiz de online öğrenme ve öğretme işini bir ekonomik modele çevirmenin yollarını arıyoruz.
Online eğitimin öğrenci ve eğitmen için faydaları
Aldığınız eğitimle, alanınızdan farklı bir konuda yeni bilgiler edinerek kariyerinizde değişiklik yapmak adına ilk adımı attınız. Ya da kişisel gelişim alanında aldığınız derslerle yepyeni bir bakış açısı kazandınız ve bu konuda derinleşmek istiyorsunuz. Veya mutfakta harikalar yaratmaya ve pişirdiklerinizi pandemi sonrası kuracağınız sofralara ve belki de YouTube kanalınıza taşımak istiyorsunuz.
Sizin motivasyonunuz hangisi olursa olsun pandemi sürecinde popülaritesi gitgide artan online eğitimlerle gerek eğitmen gerek öğrenci olarak birçok avantaj elde edebilirsiniz.
- Öğrenci için avantajlar
- Zaman ve mekan rahatlığı: Yüz yüze derslerin olduğu dünyada zaman ve mekan seçenekleri kısıtlı. Online dersler ise gerek eğitmen ve eğitimin olduğu şehir ve bölgeden farklı bir konumda olan gerekse aynı şehirde olduğu halde zaman, ulaşım, sağlık ve benzeri sebeplerden fiziksel buluşma alanına gidemeyecek durumdaki kullanıcılar için rahatlık anlamına geliyor. Ev rahatlığında girip çıkılan, zaman kaybı yaşatmayan eğitimler, online eğitimi kullanıcı için oldukça elverişli kılıyor. Üstelik kullanıcılar yüz yüze versiyonda alacaklarından daha çok seans almayı seçebiliyor.
- Eğitim kalitesi: Online eğitime olan talebin artmasıyla platform ve eğitmenler her gün genişleyen bir kitleye hitap etmeye devam edebilmek için kendini geliştirip yeni teknolojilere adapte ediyor. Bu da eğitimin kalitesini artırıyor.
- Avantajlı fiyatlar: Düşük maliyetler, çevrimiçi eğitimi fiziksel eğitimlere kıyasla daha ekonomik hale getiriyor.
- Kolay iletişim: Online eğitim, tesadüfi tanışmaları ve ayaküstü sohbetleri mümkün kılmasa da artık herkes anlık yazışma, birebir görüşme ve karşısındakinden hemen reaksiyon alma imkanına sahip.
- İhtiyaca uygun öğrenme biçimi: Hepimiz farklı şekillerde öğreniyoruz. Kimimiz görsel, kimimiz işitsel materyalleri tercih ediyor; kimimiz “dersi derste öğrenirken” kimimiz kendi hızında, birebir çalışma ile kendini geliştiriyor. Online eğitim, sunduğu seçeneklerle eğitimin ihtiyaca uygun şekilde kişiselleştirilmesine olanak sağlıyor.
- Hayat boyu öğrenmeye destek: Online dersler, bilgileri daha sonra da erişilebilir hale getirdiği için öğrenilenler haftalar içinde unutulur olmaktan çıkarıyor. Bu sayede kullanıcılar bilgiyi bulma, kaydetme, ihtiyaç halinde sentezleyip yeniden kullanma becerisini de geliştiriyor.
- Eğitmen için avantajlar
- Teknoloji: Kullanımı kolay platformlar sayesinde ekran paylaşmak, bir dosyayı iletmek gibi eğitimi kolaylaştırıcı özelliklerden faydalanılabiliyor. Aynı zamanda dersi kaydedip katılımcılarla veya kaçıranlarla paylaşma imkanı bulunuyor.
- Uzmanlık paylaşımı: Eğitmenlerin, uzman oldukları konulardaki bilgi ve tecrübelerini paylaşma fırsatı artıyor.
- Erişim: Yüz yüze eğitimlerde en iyi eğitmen bile fiziksel alanın imkan verdiği kadar kişiye hitap edebilirken online platformlarda binlerce kişiye birden seslenme şansı var. Büyük sınıflar etkin bir öğrenim için dezavantajken binlerce kişinin bir arada ders aldığı sanal sınıflar ve bu kişilerin oluşturduğu büyük topluluklar oldukça ilham verici hale geldi. Eğitmenler, eğitimlerine daha fazla kişi katıldığı için etki alanlarını genişletme fırsatına sahip.
- İş modeli ve kazanç: Online eğitimler, içerikleri ve organizasyonları ile ölçeklenebilen bir iş modeline dönüştürüldüğünde hem tam zamanlı bir iş kolu halini alıyor hem de erişimi artırıp daha çok kazanma imkanını beraberinde getiriyor.
- Süren etkileşim: Öğrenmenin aktif bir eylem olduğu keşfi ve teknolojik altyapının gelişmesi ile öğrencilerin eğitmenle ve birbirleriyle etkileşime girebildiği canlı grup etkinlikleri düzenlemenin önündeki engel kalktı. Kolaylaşan topluluk oluşturma, anlık yazışma süreçleri ve birebir görüşmeler için kullanılan break-out room’lar vb. özellikler ile paylaşım ve etkileşim dersten sonra da sürüyor.
Avantajlarına ve hem eğitmen hem de öğrenci için hayatı kolaylaştırıcı özelliklerine odaklanınca online eğitimin hayatımızda kalıcı olacağını söyleyebiliriz.
Öyle ki online eğitimler ve online eğitmenlik, küresel piyasaların “passion economy” adıyla andığı, tam zamanlı bir uğraşıya hatta sektöre dönüştü. Uzmanlık ve tutkular üzerinden ilerleyen bu ekonomiyi “Kendi işinin patronu olmak isteyenler için geliyor: Tutku ekonomisi 101“ başlıklı yazıda anlattık, keyifli okumalar!