Online eğitim veren eğitmenin, konuya olan hakimiyeti ve dersteki enerjisi kadar bilgilerini aktarması, öğrencilerin derse katılımını sağlaması ve bilginin kalıcı olmasına sunacağı destek de önem taşıyor. Peki bir eğitmen olarak siz bunu hangi farklı yollarla yapabilirsiniz? Bu yazıda eğitiminizde uygulayabileceğiniz taktiklerden söz edeceğiz.
Çok okuyan mı çok uygulayan mı öğrenir?
Çoğu zaman öğrenmenin en iyi yolunun not tutmak, daha sonra bu notları okuyup basit egzersizler yapmak olduğunu düşünürüz. Fakat bir metni yeniden okuyup notları gözden geçirmek yalnızca metne aşinalığı artırıyor ve materyale hakimiyet hissi veriyor.
Bilgi, çok yeni öğrenilmiş dahi olsa hatırlanıp kullanılmazsa unutuluyor. Verimli bir şekilde öğrenmeyi bilimsel olarak açıklayan kitap Make It Stick bu durumu şöyle açıklıyor:
Öğrenmek yeni bilgi veya beceriler edindikten sonra bunları hatırlamak ve ihtiyaç halinde kullanabilmekten yani yeni bir kaydı uygulayarak kalıcı hale getirmekten ibaret.
Son dakika çalıştığınız sınavları düşünün. Sınavdan bir gece önce hızlıca öğrendiğiniz bilgiler, ne kadar taze olursa olsun en hızlı unuttuklarınız olmuyor mu? Bilginin kalıcılığını sağlayan şey, öğrenilmesinin üstünden belli bir zaman geçtikten sonra tekrar hatırlamayı sağlayan pratikler. Beyin hatırlamak için enerji sarf etmek zorunda olunca öğrenme kalıcı hale geliyor.
Kısacası bilgiyi güçlendiren, içeriği hatırlamayı geliştirecek uygulamalar.
Etkili bir öğrenme için şu üç adımdan faydalanabilirsiniz
1. Hatırlayın
Öğrendiğiniz bilgiyi hatırlamaya çalışın. Bilgiyi nerede, ne zaman öğrendiğinizi düşünün, içeriğinin ne olduğunu bulmaya odaklanın.
2. Bağlantı kurun
Bu bilgiyi yeni deneyimlerle ilişkilendirecek bir anı yaratın.
3. Görselleştirin
Bilgiyi bir sonraki sefer hafızadan çağırabilmek için görselleştirmeden faydalanarak zihinsel egzersizler yapın.
Bilgiyi başarılı şekilde aktarıp kalıcı olmasını sağlamak için kullanabileceğiniz 4 taktik
Öğrenmenin sırrına vakıfsınız. O halde şimdi sıra bu sırrı derslerinize katılan öğrenciler için de kullanılır kılmakta. Önerilerimizi uygulamaya başlamadan önce öğrencilerinize kullandığınız stratejilerden söz edebilirsiniz. Böylece zorlandıkları her bir noktanın aslında öğrenmeyi teşvik edici niteliği olduğunu görüp derse daha çok adapte olabilirler.
1. Soru sorun
Öğrenciler bir soru ya da sorunla uğraştığında, ona çözüm aradığında, sonuca ulaşmak konusunda başarısız olduğunda ve herhangi bir şeyi yapmayı tekrar denediğinde öğrenme gelişiyor. Bir bilgiyi ‘çağırmak’ için gereken çaba, onu pekiştirmeyi de teşvik ediyor ve öğrenilen şeyi uzun süreli belleğe sabitliyor.
Bu nedenle her dersin sonunda katılımcılara dersle ilgili akıllarında kalanları, o günden çıkarımlarının neler olduğunu sorabilirsiniz. Sınıfın dinamiğine uygunsa ve ders içeriğiniz için elverişliyse bir belirleyiciliği olmayan basit testler de yapabilirsiniz.
Katılımcının bir fikri kendi sözleriyle ifade ederek detaylandırması, bir tanımı ezberlemesinden daha etkilidir. Benzer şekilde, bir kavramı açıklamak için örnekler düşünmesi, analoji veya metafor üretmesi, eğitmenin yapacağı bir özetlemeden daha faydalı olabilir. Bunun için derslerinizde derinlemesine düşünmeyi sağlayacak sınıf tartışmaları için vakit yaratabilirsiniz.
2. Katılımcılardan fikir teatisi yapmalarını isteyin
Katılımcılardan, eğitim sırasında anlattığınız bilgiler hakkında konuşma yapmalarını, fikirlerini birbirileriyle paylaşmalarını isteyebilirsiniz. Sınıfın konuşan bir öğrenciyi dinleyip sonra aynı konuda kendisinin nasıl bir çıkarım yaptığına odaklanması yararlı olabilir. Çünkü her öğrencinin aldığı bilgi ve bu bilgi ile ilgili geliştirdiği anlayış, bir diğerinden farklı olacaktır. Dinleme ve tartışmas esnasında bilgi ve fikirlerin karşılaştırılması öğrenmeyi derinleştirir.
Bir katılımcının bildiğini düşündüğü ya da inandığı bir şey ile gerçekte bildiği şey arasındaki benzerlikler ile tutarsızlıkları fark etmesi, bunların üzerine düşünmesi; hem onu önyargıdan sıyırır hem yeni bakış açısı geliştirmesini sağlar hem de bilgiyi pekiştirir.
3. Katılımcıların düşüncelerini yazıya dökmesini sağlayın
Öğrencilerden dersle ilgili akıllarında kalanları yazmalarını isteyebilirsiniz. Örneğin Zoom kullanıyorsanız sohbet özelliği ile tüm katılımcıların dersle ilgili çıkarımlarını birkaç cümle ile özetlemelerini ve tüm sınıf ile paylaşmalarını talep edebilir, bunlardan bazılarını sınıf içinde okuyabilirsiniz. Böylece katılımcılar öğrendiklerini kendi sözcükleri ile tekrar etmiş olacaklar. Bunu yapabilmek için sarf ettikleri mental enerji de kalıcı olmasına yardım edecek.
4. Bilgiyi pratik ettirin
Öğrencinin bilgiyi ihtiyacı olduğunda kullanabilmesi için onu uygulamasını sağlayın. Bu aşamada bilgiyi kendilerine uyarlamaları, kişiselleştirerek ve görselleştirerek tekrar etmeleri de faydalı olacaktır. Örneğin bir koçluk eğitimi veriyorsanız breakout seanslarında öğrettiğiniz tekniği denemesi için öğrencilerinizin birbirine koçluk yapmalarını isteyebilirsiniz. Ya da bir cheesecake atölyesi veriyorsanız katılımcılardan kendilerine özel reçetelerini yaratmalarını isteyebilirsiniz.
Yeni öğrenilen bir bilgiyi uygulamaya geçirmek öğrenciye zor gelebilir ancak bu zorluk faydalı bir zorluktur ve öğrenmeyi geliştirir.
Kendi stilinizi oluşturun
Dilbilimci, tarihçi ve bilişsel bilimci Noam Chomsky, “The Purpose of Education başlıklı konuşmasında şöyle der:
“Birine Harvard Üniversitesi biyoloji kütüphanesi erişimi verip ‘Bir bak bakalım’ diyerek biyolog olmasını bekleyemezsiniz. (…) Nobel Biyoloji Ödülü’nü kazanan kişi, en çok makale okuyan ya da en çok not alan kişi değil ne arayacağını bilen kişidir. Önemli olan, arama kapasitesini geliştirmek, her zaman doğru yolda olup olmadığınızı sorgulamaya istekli olmaktır. İster bilgisayar ve internet, ister kalem, kağıt ve kitap kullanıyor olun eğitim bundan sonra bundan ibaret olacak.”
Tıpkı Chomsky gibi siz de öğrencilerinize öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini açıklayabilir, biraz çaba ile hem eğitiminizden daha çok verim alabileceklerini hem de öğrenme kapasitelerini geliştirebileceklerini anlatabilirsiniz.
Her eğitmenin kendine has bir öğretme stili var. Siz de kendi tarzınıza bağlı kalarak bu yöntemleri içeriğinize dahil edin, katılımcılar için aktardığınız bilginin hem öğrenilmesini hem de kalıcı olmasını sağlayın.